2001 yılında Bandırma’da yapılan V. Finans Sempozyumu’nda Prof. Dr. Oktay GÜVEMLİ’nin kapanış panelindeki konuşmasından bazı alıntılar aşağıdadır.
Sayın Başkan, saygıdeğer hocalarım, değerli öğretim üyesi arkadaşlarım, değerli konuklar. Bir sempozyumun daha sonuna geldik. Çok yoğun iki gün geçirdik. Bu sene Muhasebe ve Finansman Dünyasının bu ikinci sempozyumudur. Birinci sempozyumu, bahar aylarında Prof. Dr. Yüksel Koç tarafından Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi adına, XX. Muhasebe Eğitimi Sempozyumu olarak yapıldığını biliyoruz. Bu, dünyanın 2001 senesinin sonuncu, sonbaharda yapılan ikinci sempozyumu. Sonbaharın bu güzel günlerinde, yazdan kalan günlerinde bir kaç gün yaşadık burada. Prof. Dr. Adem Çabuk ve arkadaşları V. Türkiye İşletme Finansı Eğitimi Sempozyumunu, bizleri bu güzel günlerde buraya davet ederek organize ettiler. Bu başarılı organizasyon için ve bizleri bir araya getirdikleri için, Prof. Dr. Adem Çabuk ve arkadaşlarına, huzurunuzda bir kez daha teşekkür etmek isterim.
Şimdiye kadar yapılan İşletme Finansı Eğitim Sempozyumlarının hepsine katılmış olan bir arkadaşınız olarak, 1995 – 2001 yılları arasında oluşmuş gelişmeleri, içinde yaşadığımız için biliyorum. Değerli Hocam Prof. Dr. Cevat Sarıkamış, 1995 yılında bizleri davet eden yarım sayfalık bir yazı hazırlamışlar ve bize göndermişlerdi. O yarım sayfalık davet mektubu, bu İşletme Finansı Eğitim Sempozyumlarının kökenini oluşturur. Sayın Sarıkamış Hocanın, bugün o toplantıya katılanlardan çok az kişi buradayız. Sanırım Cevat Sarıkamış var, Mehmet Şükrü Tekbaş Hocam var , Belkıs Seval Hocam var, Berna Hanım var, bir de ben varım sanıyorum. Demek ki beş kişi filanız. O zaman da fazla değildik zaten. 1997 yılında Anadolu Üniversitesi’nden Profesör Semih Büker arkadaşımız bizi Eskişehir’e davet ettiler. Aradan (1995-1997) iki yıl geçmişti. Orada bir toplantı yaptık, çok fazla sempozyum havası taşımayan girişimlerdi onlar. 1995-1997 yıllarındaki bu girişimleri geliştirerek sempozyuma dönüştüren Uludağ Üniversitesi’dir. Prof. Dr. Ali Ceylan, Doç. Dr. Lale Karabıyık, burada mı bilemiyorum, burada herhalde, arkadaşlarımızın 1998 ve 2000 yıllarında Uludağ ve Ayvalık’ta bizleri biraraya getirme çabalarını unutmak olanağı yoktur. Profesör Ali Ceylan ve arkadaşlarına bu camianın teşekkür borcu vardır. Profesör Adem Çabuk ve arkadaşlarının bu başarılı organizasyonlarını ise hiçbir zaman unutmayacağız.
5 Ekim 2002 Tarihinde Ankara’da Gazi Üniversitesi’nde yapılan toplantıya ait toplantı sekreteryasının hazırlamış olduğu konuşma özetleri aşağıdadır.
FİNANSMAN ÖĞRETİM ÜYELERİ TOPLANTISI
YER: Gazi Üniversitesi Kültür Merkezi Tesisleri Beşevler/ANKARA
TARİH: 5 Ekim 2002 Cumartesi
Saat: 14.00
Toplantı Prof. Dr. Metin Kamil ERCAN’ının ev sahibi olarak kendini finansmancı kabul eden tüm öğretim üyelerine hoş geldiniz dileklerini içeren açılış konuşması başlamıştır. Daha sonra kürsüye konuşmasını yapmak üzere Sayın Prof. Dr. Cevat SARIKAMIŞ gelmiştir.
Sayın SARIKAMIŞ konuşmasına ev sahibi Prof. Dr. Metin Kamil ERCAN’a teşekkür ederek başlamış, daha önce çeşitli yerlerde finansman sempozyumlarının ve bu tip toplantıların yapıldığını belirten SARIKAMIŞ bugünkü toplantının amacının finansman öğretim üyelerinin birlik haline nasıl getirileceğinin tartışılması olduğunu belirtmiştir. Bu amaç doğrultusunda konuşulması gereken konuları; çalışmaların takvime bağlanması, sempozyumlar için bir organize komitesinin kurulması, öğretim üyelerinin bir vakıf veya dernek çatısı altında toplanması fikrinin araştırılması, olarak belirlenmiştir. Toplantının amacına değinildikten sonra geçtiğimiz sene Bandırma’da yapılan sempozyumun başarıyla tamamlanmasının ardından bir sonraki sempozyumun yapılması için Marmara ve İstanbul Üniversitelerinin talip olmalarına rağmen ilerleyen zamanlarda adı geçen üniversitelerin sempozyumu yapmaktan vazgeçmeleri üzerine büyük bir boşluk oluştuğu bugünkü toplantıda da bu boşluğun nasıl doldurulacağının konuşulması gerektiğini dile getirmiştir. Öğretim üyelerinin vakıf veya dernek çatısı altında toplanması hususunun tartışılması gerektiği vurgulanmıştır.
Bu konuşmalardan sonra toplantı başkanının seçilmesi önerisi getirilmiş ve salondakilerin ortak kararı ile Sayın SARIKAMIŞ oturum başkanı olarak seçilmiştir. Oturum başkanı ilk olarak sempozyumların organizasyonunu yapacak bir kurumun yada her toplantıdan sempozyumlarda organizasyon komitesi kurulmalı mıdır tartışmasının yapılmasının gerektiğini belirterek sözü Sayın Prof. Dr. Özdemir AKMUT’a vermiştir.
Sayın AKMUT konuşmasına tüm öğretim üyelerine hoş geldiniz diyerek başlamıştır. Hocamız finans akademisyenlerinin Türkiye’de örgütlenemediğini ancak Ankara ve İstanbul’da küçük çapta derneklerin kurulduğunu belirtmiştir. 1997 yılında Ankara’da Beyaz Evde başlayan toplantılarda örgütlenememe sorunu dile getirilmiş, yapılan tartışmalar sonucunda Finans Derneği adı altında toplanılmıştır. Bu derneğin 20’ye yakın yemekli toplantı düzenlediği, 6 adet büyük kent dışı üniversite ile sempozyum yaptığı ve Rusya’da bir toplantı düzenlendiği belirtilmiştir. Ayrıca derneğin çeşitli ülkelerden ve diğer üniversitelerden sık sık davet aldığı fakat maddi imkansızlıklar nedeniyle iştirak edilemediği dile getirilmiştir. Daha sonra halen kurulu olan finans derneğinin 2 başlı ve 3 ayaklı bir yapıya sahip olduğu derneğin kamu ve işletme finansmanıyla ilgili olduğu ve üyelerinin de akademisyenlerden, iş adamlarından ve finans yöneticilerinden oluştuğu vurgulanmıştır. Bu dernek çatısı altında birleşilebileceği fakat diğer üyelerle nasıl uyum sağlanacağı konusunun tartışmaya açık olduğu bildirilmiştir. Bu bilgilerin ardından derneğin finansmanı ile ilgili olarak üyelerin ancak %55’inin aidatlarını düzenli olarak ödediği belirtilmiştir. Bu oranın dernekler için bir başarı olduğu ve şu anda bu derneğin yaklaşık 280 üyeye sahip olduğu ve üye sayısının her geçen gün arttığı da dile getirilmiştir. Derneğin amacının halkın, finansman konularında yapılan düzenlemelerden bilgilendirilmesi olduğu ve derneğin herhangi bir politik angajmanın olmadığı belirtilmiştir. Derneğin sivil toplum örgütlerinin yoğun olmadığı bir toplumda başarılı olduğu belirtilerek yeni kurulacak ve finansmancıların oluşturacağı her türlü faaliyete destek olmaya hazır olduklarını belirtmiştir.
Oturum başkanı Sayın SARIKAMIŞ Özdemir hocanın finans derneği ile ilgili olarak anlattıklarının kendileri (İstanbul’dan gelen öğretim üyeleri) tarafından bilindiğini belirterek tüm Türkiye çapında neler yapabiliriz sorusunun tartışılması gerektiğini örneklerle vurgulamıştır.
Sayın AKMUT finans derneğinin sadece akademisyenlere hizmet veren bir dernek olmadığını belirterek tüm Türkiye’deki finansman hocalarını bir araya toplayan bir dernek kurulmasının gerekliliğini ortaya koyarak, bunun için tek toplantının yetmeyeceğini dile getirmiştir. Bu kurulacak dernekte muhasebe hocalarının da olmasının gerektiğini savunurken oturum başkanı Sayın SARIKAMIŞ sadece finansman öğretim üyelerinin bir dernek çatısı altında toplanmasının amaç edinildiğini bildirmesi üzerine Prof. Dr. Özdemir AKMUT hocamız şu anda hem muhasebecileri hem finansmancıları bir çatı altında toplayan bir derneğin olmadığını belirterek sözlerine son vermiştir.
Ardından Doç. Dr. Mehmet Baha KARAN söz alarak muhasebe öğretim üyelerinin her yıl toplandıklarını bir finansmancı olarak bu duruma imrendiğini de belirterek finansman öğretim üyelerinin de bu tip toplantılar hatta daha üst seviyede ve bilimsel toplantılar yapması gerektiğini vurgulayarak HÜFAM’ın böyle bir uluslar arası bilimsel toplantı yapacağını belirtmiştir. Ayrıca bu konu ile ilgili olarak ODTÜ’nün ekonomi kongreleri örnek gösterilmiştir. Bu konuda yıllık ufak çapta yerel sempozyumların düzenlenebileceğini, bununla beraber 2 yılda bir uluslar arası sempozyumların standartların ve ilkelerin iyi belirlenmesi şartıyla yapılabileceğini önermiştir. Finansman öğretim üyelerinin başta dernek adı altında toplanabileceğini ve daha sonra bu yapının vakıf çatısına kaydırılabileceğini belirterek sözlerine son vermiştir.
Prof. Dr. Hülya TALU’da söz alarak Medeni Kanununun 101. Maddesinin 3. Bendinin vakıflarla ilgili tanımının değiştirildiğini “vakıflarda üyelik olmaz” hükmünü hatırlatarak şu anda MÖDAV’ın senet çalışmalarını yürüttüğünü dile getirmiş ve kurulacak hukuki bir organizasyonun dernek çatısından başka bir yer olamayacağını savunmuştur. Yapılan değişiklikle vakıflara sınırlandırma getirilmek istendiğini söyleyen Sayın TALU ;MÖDAV için Mütevelli heyetinin genişletilmesi ve yönetim kurulunun yetkilerinin artırılmasının çözüm önerisi olarak getirdiklerini ve bu girişimin de 6. Asliye Mahkemesinin dar tanımlaması sonucu mütevelli heyetlerinin genişletemeyeceği kararının alınması ile yarıda kaldığı beyan edilmiştir. Sayın hocamız mevcut bir vakfın devralınabileceğini fakat bunun da dezavantajlarının olduğunu belirterek, dernek yapısından başak bir çözüm olmadığını tartışmaya bu paralelde devam edilmesi gerektiğini söyleyerek sözlerini tamamlamıştır.
Prof. Dr. Sudi APAK söz alarak konuşmalardan asgari standartların belirlenmeye başladığını belirterek kurulacak derneğin sadece meslek üyelerinden oluşması gerektiğini vurgulayarak ABD’deki Financial Association’ı örnek göstermiştir. Böyle bir birlik kurulması ve bunun özünde de öğretim üyelerinin olması gerektiğini belirtmiştir. Sayın APAK şu anda Türkiye’de uluslar arası taranan bir derginin olamadığı belirterek bunun büyük bir eksiklik olduğunu ve biran önce çözüme kavuşturulması gerektiğini dile getirmiştir. Dışarıda bu dergilerin üniversiteler tarafından değil bu birlikler tarafından çıkarıldığını söyleyerek finansmanın çok hızlı bir değişim gösterdiğini ve bu değişimin öğretim üyeleri tarafından takip edilmesi gerektiğini dile getirerek sözlerine son vermiştir.
Bu noktada Sayın AKMUT tekrar söz alarak kendi derneklerinin de amaçlarının uluslar arası bir dergi çıkarmak olduğunu belirterek Sudi Beye katıldığını dile getirmiştir. Bugün burada her üniversiteden bir temsilcinin dernek tüzüğünü tartıştığı bir komisyonun kurulmasının bir politika olarak belirlenmesini ve şu andaki mevcut öğretim üyelerinden böyle bir komisyon oluşturulabileceğini önermiştir.
Oturum başkanı Sayın SARIKAMIŞ hali hazırda Finans Derneğinin ve MÖDAV gibi derneklerin olduğunu hatırlatarak nasıl yapılanmak gerektiğini MÖDAV ve Finans Derneklerinin ayrı mı kalması gerektiğini salona tartışılmak üzere soru olarak yöneltmiştir.
Sayın AKMUT başkanın bu sorusuna kendi derneklerinin bir tüzüğü olduğu ve bu dernek çatısı altında akademisyen, iş adamı ve bürokratların olduğunun ve bu derneğin kapatılmasına ancak derneğin organlarının karar verebileceğini belirtmiştir.
Prof. Dr. Oktay GÜVEMLİ söz alarak dernekleşmenin artmasının kötü olmayacağı, bununla birlikte tüm Türkiye’deki finansman öğretim üyelerini kapsayan bir dernekleşme modelinin uzak olduğunu bunun yerine bölgesel dernekleşmenin oluşturulmasının ve yaşatılmasının düşünülmesi gerektiğini savunarak bu derneklerin de bir konfederasyon oluşturabileceklerini dile getirerek tüm Türkiye için bu girişimin erken olacağı kanaatinde olduğunu belirtmiştir. Sayın hocamız konuşmasına 1996 da Türkiye’de 38 adet finansman profesörü var iken bugün bu sayının 47’ye yükseldiğini 42 adet doçent olduğunu ve yardımcı doçent sayısının iki kat artarak toplam finansmancı sayısının 100’ü ancak bulduğunu söyleyerek devam etmiştir. Bugünkü toplantıda 100 kişilik bir topluluğun sorunlarının görüşüldüğünü belirterek bu sayının az olmadığı vurgulanmıştır. Ardından Fransızların “Fonksiyonu, görev yaratır” deyişi hatırlatılarak sempozyumların bir araya getiren bir neden olduğu belirtilmiştir. Oralarda ne yapmamız gerektiği konuşulmaktadır. Bu toplantıların ve derneklerin artmasıyla gelişme kendiliğinden gerçekleşecektir. Gelen öğretim üyelerinin sayısının artması kararları daha etkinleştirecektir. Finans öğretim üyelerinin seslerini yükseltmeleri tanınmaları gerekmektedir. Bunun içinde “Finansal Yapılanmada Değişim İhtiyacında Finansman Eğitimi ve Uygulamaları“ kurultayı yapılmalıdır. Meslek odaları, SPK, BDDK, Hazine Müsteşarlığı davet edilmelidir. Sonuçta bir heyet kurulmalı ve bir sekreterya oluşturularak özellikle kurultay değerlendirilmelidir.
Bilkent Üniversitesi öğretim üyelerinden sayın Prof. Dr. Kürşat AYDOĞAN söz alarak vakıf yolunun kapalı olduğunun ancak dernekleşme olursa da bir boşluk olup olmayacağının araştırılması gerektiğini savunarak adında finansman kelimesi barındıran dernekler olduğunu hatırlatarak MÖDAV’ın daha çok muhasebe alanında geliştiğini dile getirmiştir. Finans Kulübü ve Finans Derneğine daha çok bürokratların hakim olduğunu düşünen sayın AYDOĞAN akademisyenleri kapsayan bir dernek kurulmalıdır. Bu derneğe Doktor unvanı alan öğretim üyeleri de katılabilmelidir diyerek sözlerini tamamlamıştır.
Bu noktada oturum başkanı Sayın SARIKAMIŞ MÖDAV’ın daha önce finansman öğretim üyelerini de kapsadığını belirterek söze başlamış ve Bandırma’da çok başarılı bir sempozyum yapıldıktan sonra çeşitli aksaklıklar sonucu bu yıl ki sempozyumun ancak Aralık ayında Süleyman Demirel Üniversitesi tarafından Aralık ayında Isparta’da yapılacağını belirterek organizasyonlarda sorun çıktığını dile getirmiştir. Organizasyon görevlerinin takip edilmesi gerektiğini ve buna yetkili bir kurul olması ihtiyacının doğduğu bu kurulun bir dernek çatısı altında toplanmasının gerektiğini dile getiren sayın başkan bu derneğin tüm Türkiye’yi kapsayıp kapsamayacağının tartışılmasını istemiştir.
Ankara Üniversitesinden Yard. Doç. Dr. Yalçın KARATEPE söz alarak yeni dernek kurma fikrinin kulağa hoş geldiğini fakat böyle bir şeyin kolay olmadığını, Türkiye’deki finansman öğretim üyelerinin dağınık olduğunu belirterek hazır bir derneği Türkiye Finans Derneği haline getirilip öğretim üyelerinin katılımının artırılması suretiyle dernek içinde etkin hale getirilmesinin bir çözüm olabileceğini savunmuştur. Ayrıca muhasebe öğretim üyelerinin bu derneğe dahil edilmemesi görüşünde olduğunu da belirtmiştir.
Bu öneri üzerine oturum başkanı Sayın SARIKAMIŞ Özdemir AKMUT hocaya Finans Derneğinin tüm Türkiye çapındaki finansman öğretim üyelerinin derneğe üye yapılması konusunda bir engelin olup olmadığını sormuştur.
Sayın AKMUT oturum başkanına bu konuda bir engelin olmadığını ancak bu dernek kuruluş çalışmaları sırasında kendilerinin de bunu çok düşündüklerini yeterli öğretim üyesi olmadığı ve kamu ile özel sektör finansmanının işin dışında tutulamayacağı noktasından hareketle üyelerin kamu ve özel sektörden de geldiğini belirterek bir dahaki toplantıya onların da dahil edilebileceğini söylemiştir. Toplantıya verilen kokteyl için kısa bir süre ara verilmiştir.
Aradan sonra oturum başkanı Sayın SARIKAMIŞ aradan önce konuşulanlardan Türkiye çapında bir finans derneği mi kurulsun yoksa mevcut bir dernekle birleşmek suretiyle bir dernek mi oluşturulsun sorusunun gündeme geldiğini belirterek bu konunun açıklığa kavuşturulmasının gerektiğini dile getirmiştir.
Prof. Dr. Semih BÜKER söz alarak başta sadece finans öğretim üyelerinin dernek üyesi olabileceği bir model önerildiğini hatırlatarak birleşme fikri ile bu modele ters düşüldüğünü belirtmiştir.
Prof. Dr. Gültekin RODOPLU konuşmasına ev sahibi Prof. Dr. Metin Kamil ERCAN’a teşekkür ederek başlamıştır. Daha sonra İstanbul’da da Finans Kulübü olduğunu ve bunların üyelerinin çoğunlukla iş çevrelerinden oluştuğunu, kendisinin de bu kulübe üye olduğunu, aynı zamanda finansman öğretim üyelerinin dayanışmasının sağlanması için Finansman Derneğine de üye olması gerektiğini belirtmiştir. Sempozyumların, öğretim üyelerinin dayanışmasının veya tanışmasının devam etmesinden yana olduğunu belirten hocamız Finans Derneği altında birleşmenin çözüm olmayacağı fikrinde olduğunu söylemiştir. Bunun yerine gönüllü katılım ile bir yürütme kurulu oluşturulmalıdır. Yani eskisi gibi devam edilmelidir.
Oturum başkanı Sayın SARIKAMIŞ İstanbul’dan gelenlerin bu konuda ayrıldıklarını belirterek; sadece öğretim üyelerinin dahil olduğu bilimsel ağırlıklı araştırmaların, sempozyumların ve ders programları gibi üniversiteyle ilgili çalışmaların yapıldığı bir kurum düşündüğünü ifade etmiştir. Böyle bir komite kurulabilir mi ve bunun için anket yoluyla bir araştırma yapılabileceğini dile getirmiştir.
Sayın AYDOĞAN tekrar söz alarak derneği yaşatmanın zor olduğunu belirterek akademisyen çalışma grubu kurulabileceğini ve bunun Finansman Derneğinin imkanları kullanılarak daha az masraflı olabileceğini dile getirmiştir.
Sayın ERCAN bugünkü toplantıdan bir sonuç çıkacağı inancı içinde olduğunu belirterek finansman derneğinin imkanlarını bu işlere seferber etmeye hazır olduklarını hukuksal bir boyut kazandırmaya gerek olmadan bir Finansman Öğretim Üyeleri Kurulu veya Konseyi oluşturulabileceğini ve bu konseyin faaliyetlerinin , çalışmalarının , yayınlarının Finans Derneğinin web sayfasından duyurulabileceğini dile getirmiştir. Yine bu konsey sempozyum düzenleme alt kurulunu oluşturmalıdır. Eğer Finans Derneği bu işe hayır diyecek olursa Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F olarak bu kurulun sekreteryasını üstlenmeye hazırız diyerek açık destek vermiştir.
Sayın KARAN 100 kişilik bir grupta anacak 25 kişinin faal olarak çalışacağını belirterek genç akademisyenlerin ilgisinin çekilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Bunun da ancak yayın çalışmalarına imkan sağlanması ile olacağını düşünen KARAN alt yapının çok iyi oluşturulmasının gerektiğini belirterek 100 kişiyle dernek çalışmasının başarılı olmayacağı kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
Oturum Başkanı Sayın SARIKAMIŞ gelecek toplantıya (Isparta’ya) kıdemli finans hocalarının da katılımının sağlanarak finans kurulunun oluşturulmasında ve gelecek seneyi organize etmelerinde fayda olduğu inancı içinde olduğunu belirtmiştir.
Uludağ Üniversitesinden Prof. Dr. Ali CEYLAN konuşmasına ev sahibi Sayın ERCAN’a teşekkür ederek başlamış ve yine Metin Hocayla , formel boyuta gerek kalmadan bir yürütme veya icra kurulu kurulması yönünde aynı fikirde olduğunu beyan etmiştir.
Sayın KARATEPE amacın değişmekte olduğunu yıllık konferans düzenlemeleri için Sayın ERCAN’ın haklı olduğunu ancak bu sistemin öğretim üyelerinin kaynaşmasını ve dayanışmasını sağlama açısından yetersiz olduğunu belirtmiştir. Finans Derneği çatısı altında birleşmenin ve onu zamanla Türkiye Finans Derneğine dönüştürerek ulusal ve uluslar arası çalışmalar yapılabileceğini savunmuştur.
Tartışılan ilk konu ile ilgili olarak oturum başkanı Sayın SARIKAMIŞ Türkiye Finans Derneğinin oluşturulmasında fayda olduğunu, Finans Derneğine telkin suretiyle girilmesi gerektiğini, ama bunun zaman alacağı dile getirmiştir. Sayın SARIKAMIŞ’a çalışmaları sürdürmesi için toplantıya katılanlar tarafından tam yetki verilmiştir. Bunun üzerine Isparta’da yapılacak VI. Türkiye Finans Eğitimi Sempozyumu 2,5 gün yapılacak ve son yarım gün sempozyuma katılan finansman öğretim üyeleri tarafından kurul oluşturulması konusu tekrar ele alınacaktır.
Daha sonra oturum başkanı, finansman öğretim üyeleri ile gündemli yada gündemsiz olarak iki veya üç ayda bir toplantı yapılması konusunda düşüncelerini paylaşmak üzere topluluğa söz vermiştir.
İlk olarak Sayın TALU amaçların farklı olduğunu öğretim üyelerinin ve finans derneğinin amaçlarının birbirinden ayrı olduğunu belirttikten sonra beklemeye gerek olmadığını ve bilimsel toplantı yapmak için izne gerek yoktur diyerek 2 veya 3 kişilik sekreterya kurulup Yahoo.grup ile sanal ortamda haberleşmenin sağlanabileceği gerekirse Finans Derneği ile irtibat haline geçilip yardımlaşılabileceğini düşündüğünü belirtmiştir.
Sayın SARIKAMIŞ öğretim üyelerinin arasındaki dayanışmanın bu toplantılara geniş katılım ile sağlanabileceğini düşündüğünü maddi imkansızların bunun önünde bir engel olduğunu belirtmiştir. Bu durumda ya sanal ortamda yada küçük (çekirdek) bir grup kurup 3 ayda bir farklı üniversitelerin gezilip burada toplantılarda bu konuların görüşülüp bir konsensüse vardıktan sonra parçaların bütünü oluşturabileceği kanaatinde olduğunu belirtmesinden sonra her iki çözüm önerisinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtmiştir.Bu konuda da oturum başkanı Sayın Prof. Dr. Cevat SARIKAMIŞ’a yetki verilmesiyle toplantı sona ermiştir.
TOPLANTI SEKRETERYASI
Arş. Gör. İlhan KÜÇÜKKAPLAN
Arş. Gör. Hasan BAL